Taş Devri Diyeti

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Aydın, Taş Devri’nden bugüne kadar genlerde çok az değişiklik olmasına karşın çevresel şartlar ve yiyeceklerin büyük oranda değiştiği söyledi. Aydın, özellikle son 50-100 yıl içinde doğal olmayan, işlenmiş ve katkı konulmuş gıdalar, margarin gibi kimyasal yolla katılaştırılmış, ayçiçeği, mısır gibi sıcak preslenmiş sıvı yağların aşırı şekilde kullanılmaya başlandığını vurguladı.

Buna karşılık taze sebze, meyve ve tencere yemeklerinin tüketiminde de belirgin bir azalma olduğunu ifade eden Aydın, şunları kaydetti:
“Gen yapımız ve buna bağlı vücudumuzda gerçekleşen kimyasal reaksiyonlar doğal olmayan yiyeceklerin tümü ile başa çıkacak yeteneğesahip değiller. Genler ve yiyecekler arasındaki bu uyumsuzluk şişmanlık, diyabet, koroner kalp hastalığı, hipertansiyon, felç, ülser, astım, romatizma, müzmin yorgunluk, kanser ve osteoporoz gibi çok sayıda kronik hastalığa neden oluyor. Bu hastalıklardan korunmak yaşam süresi ve kalitesini artırmak için mümkün olduğunca Taş Devri’nde olduğu gibi beslenmeliyiz.”

Aydın, milyonlarca yıl avcı ve toplayıcılıkla geçimini sağlayan kişilerde genler ve idare ettikleri enzimlerin sadece et, meyve ve sebze gibi doğal gıdalar ile baş edecek etkinliğe ve donanıma sahip olduğunu, günümüz insan genlerinin yüzde 99’unun 40 bin yıl önceki homo sapien genleri gibi çalıştığını söyledi.

YAPILACAKLAR VE YAPILMAYACAKLAR
Prof. Dr. Aydın, genel olarak tuz, şeker ve un kullanılmaması gerektiğini, her yiyeceğin doğal şekline en yakın olarak tüketilmesinin önemli olduğunu, yasaklar haricinde yeme sınırının olmadığını vurguladı. Çiğ yiyeceklerin toplam diyetin en az yüzde 60’ını oluşturması gerektiğini belirten Aydın, kırmızı et kullanımının serbest olduğunu, ancak, katkı maddelerinden dolayı salam-sosis gibi et ürünlerinin tercih edilmemesi gerektiğini anlattı. Aydın, beyaz etin de mönüde yerini alması gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:
“Ağır metal zehirlenmesi riskini azaltmak için küçük balıklar tercih edilmeli, çiftlik balıkları yenmemeli. Sakatatın yasaklanması doğru değil. Fakat sadece veteriner gözetiminde kesilmiş hayvanların sakatatı yenmeli. Et ve hayvani yağ, balık, tavuk, zeytinyağı, fındık yağı, yumurta, az şekerli meyveler, sebzeler, kabuklu kuru yemişler, süt ürünlerini istediğiniz kadar yiyin. Tahıllar ve unlu gıdalar, patates, şeker, tatlıları yemeyin. Baklagiller ve çok şekerli meyveleri ise az tüketin.”

Aydın’ın “taş devri diyet programı”na göre, sebzeler ve yeşil yapraklılar daha çok çiğ tüketilmeli, doğal yetiştikleri için ebegümeci, kuzukulağı, ısırgan otu, semizotu, labada gibi yabani otlar tercih edilmeli.

Diyet programında, kayısı, üzüm, muz, gibi şeker içeriği yüksek meyveler sınırlı yenilirken, üzüm çekirdeği ve kabuğu, çilek, yaban mersini, kızılcık gibi meyvelerin çok yüksek antioksidan etkilere sahip olması nedeniyle bolca tüketilmeli.

Diyet listesinde, sütten çok mayalanmış süt ürünlerinin tüketilmesi, günlük mandıra sütünün satın alınması gerektiği kaydediliyor. Nohut, fasulye, mercimek, bezelye, börülce gibi baklagillerin ise haftada en fazla 2-3 kez tüketilmesi gerektiği vurgulanıyor.

Prof. Dr. Aydın, lokmaların iyice çiğnenmesi ve günde en az yarım saat hızlı yürüyüş yapılması veya yavaş koşulması, merdivenlerin çift çift çıkılması gerektiğini de sözlerine ekledi.

Karboksipunktur Yöntemi ile Zayıflayın!

Yalnız Türkiye’de değil dünyada da bir “ilk” olan ve Dr. Fevzi Özgönül tarafından geliştirilen karboksipunktur tedavisi, diyet ve spor yapmadan zayıflatırken, sağlıklı yaşam koçluğu da sunuyor…

Dr. Fevzi Özgönül tarafından 6 yılda oluşturulan karboksipunktur tedavisi, zayıflamak isteyenleri sosyal hayattan koparmayıp, diyet ve spor yapmadan sadece depo yağlarını atarak vücudu istenen forma kavuşturuyor.

Karboksipunktur; vücudun bozulmuş enerji alım ve kullanım dengesini tekrar ayarlayarak obez düşünce mantığından çıkarıp, aldığı kaliteli enerjiyi depolayıp, kullanmadığı depo yağlarını vücut dışına atıyor. Ayrıca, yağ atımından sonra oluşabilecek cilt sarkmalarını önlemek için kolajen oluşturan ve obezite nedeniyle bozulmuş endokrin sistemin tekrar sağlıklı çalışmasını sağlayan karboksipunktur, eksilmiş kas dokusunu da tamamlıyor.

Diğer tüm zayıflama tedavilerinde depo yağların yanması esas alınırken, karboksipunktur tedavisinde vücuda “depo yağları at komutu” verildiği için yağlar yanmadan atılıyor. Böylece yağ yakabilmek için diyet yapıp düşük kalori alınmasına ve spor yapıp fazladan enerji harcanmasına da gerek kalmıyor. Üstelik istenildiği kadar yemek de yenilebiliyor.
Karboksipunktur tedavisi sonunda verilen kilonun iki katı oranında vücut küçülürken, cilt de eski elastikiyetine kavuşuyor. Selülitler kaybolurken, cildin daha genç ve sağlıklı görünmesi de kişinin kendisini daha enerjik ve sağlıklı hissetmesini sağlıyor.
En az 6 aylık bir süre öngörülüyor

Şişmanlık vücudun kas, destek dokular ve yağ oranının yağlar lehine değişmesi sonucunda oluşuyor. 2 kilo fazlası olan bir kişi, bu kiloyu verdiğinde maalesef sorun ortadan kalkmış olmuyor. Çünkü hala yağ fazlası devam ediyor olabilir. Bu da 10 kilo yağ fazlası, 8 kilo kas ve destek doku eksiği olduğu anlamına geliyor. Ancak bu değişim yapıldığında zayıflama işlemi gerçekleşebiliyor.

Kalori Hesapla Yöntemi Yanlış mı?

Birleşik Krallık'ta bir bilimsel danışma kurulu tarafından hazırlanan raporda, henüz 14 haftalık konsültasyon sürecinde bulunan taslak rapora göre, erişkinler günlük kalori alımlarını yüzde 16 artırabilirler.

kalori hesaplamaNormalde günlük kalori alımı kadınlar için 2 bin, erkekler için de 2500 olarak hesaplanırken, kurul, obezite için daha önce belirlenen seviyeyi yükseltti ve insanların daha fazla hareket ederek, daha fazla yiyebilecekleri önerisinde bulundu.

Kurul, hazırladığı raporda, fiziksel aktivite yoluyla enerji yakmanın daha doğru yöntemlerle belirlendiğini belirterek, erişkinlerin yüzde 16 daha fazla kalori alabilmelerinin günlük fazladan 400 kalori anlamına geldiğini, bunun da orta boy bir peynirli burger olduğunu kaydetti.

14 haftalık konsültasyon sürecinin sonunda kurul nihai önerisini yapacak.

Ülkedeki sağlık kuruluşları ise, Sağlık Bakanlığı ve Gıda Standartları Dairesinin raporu, "halının altına süpürebileceğini" savunarak, raporun obezite salgınının tam ortasında halka karmaşık mesajlar verdiğini belirttiler.

Ulusal Obezite Forumu adlı kuruluş da, günde fazladan 400 kalori almanın tehlikesi olmadığını söylemenin "tehlikeli bir tavsiye" olduğu açıklamasından bulundu.

Diyette Gerçekçi Hedefler Koyun

Yaz aylarında tatil planları ile beraber zayıflama, daha ince olma isteği de artıyor. Bununla birlikte diyetisyene giden kişi sayısında da artış oluyor. Kış ayındaki hareketsizlik ve bu dönmedeki beslenme alışkanlıkları ile alınan ortalama 4–5 kg, havanın ısınmasıyla birlikte hızlı bir şekilde verilmek isteniyor.

International Hospital Beslenme ve Diyet Uzmanı Dilem İrkin diyette en sık yapılan hatalar ve karşılaşılan sorunlar hakkında bilgi verdi:

Hızlı kilo vermek sağlıklı olmadığı kadar ve verilen bu kilolar kısa zaman içinde geri alınır. Ancak buna rağmen hızlı kilo verme isteği kişileri sağlıksız diyet programlarına ya da “bitkisel” adı altında pazarlanan ilaçlara sevk ediyor. Bu duruma engel olmak için yapılması gereken en önemli şeylerden biri diyete başlamak için son ana kadar beklememek ve kışın mümkün olduğunca az ve kontrollü kilo almaktır.

Zayıflığın Yanında Sağlıklı Olmak da Önem Kazandı!

Birkaç yıl öncesine kadar diyet denince ilk akla gelen daha ince ve estetik bir vücut görüntüsüne sahibi olmak için uygulanan bir beslenme programıydı. Ancak günümüzde ince ve zayıf olmanın yanında sağlıklı olma isteği de öncelik kazanmaya başladı.

Bu durum diyet yapan kişi profilinin de değişmesine neden olmuştur. Birkaç kilo fazlalığı olduğu halde kötü ve sağlıksız olan beslenme alışkanlığını da değiştirmek için diyetisyene gelen kişi sayısı da gün geçtikçe artmaktadır.

Kısa sürede zayıflama isteği, bir takım sağlık sorunlarını da beraberinde getiriyor. Çabuk ve büyük kayıplar, yağ dokusu yerine, ağırlıkla kas dokusu ve su kaybı ile olduğundan, geri alınması da hızlı oluyor. Bununla birlikte kas kaybına karşın egzersizle bir destekte bulunulmuyorsa, ciddi vücut deformasyonları oluşur.

Özellikle yaz ayında hızlı kayıp için yapılan çok düşük kalorili diyetler, sıvı kaybıyla oluşan elektrolit kaybı nedeniyle tansiyon dengesizlikleri, halsizlik ve güç kaybı gibi sağlık sorunlarına neden olur.

Cilt Bakım Diyeti

Kırışıksız ve pürüzsüz cilde sahip olmanın yolu doğru beslenmekten geçiyor. İşte cildiniz için yararlı yiyecekler ve örnek cilt bakım diyet programı..

Cildinizin kırışmaması için; Somon, sardalya, uskumru gibi balıık çeşitlerini tüketin.

Cildinizin pürüzsüz olması için; Havuç, domates, ıspanak, patataes, bezelye, böğürtlen gibi turuncu, kırmızı ve yeşil renkli sebzeler tüketin.

Sağlıklı dişler için; Yağsız süt, yoğurt ve peynir.

Tırnaklarınızın kırılmaması için; Tahıl, dana eti ve istiridye.

Önerilen besinlerden aşağıdaki 1650 kalorilik diyeti uygulayın fark görün!

Kahvaltı
1 su bardağı tahıl gevreği
1 su bardağı süt
1 yemek kaşığı kırılmış fındık

Öğle
1 tabak ıspanak
Bir parça fileto somon
1 kase kiraz domates
2 adet kırmızı dolmalık biber

Ara öğün
1 meyve
1 kase yoğurt
1 yemek kaşığı ay çekirdeği

Akşam
1 porziyon ızgara tavuk
5-6 parça brokoli
1 orta derece pişmiş patates
1 portakal

Tatlı
1 parça bitter çikolata

Koşu Bandıyla Zayıflamanın İncelikleri!

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Işık Akgün evde en sağlıklı şekilde spor yapmanın yollarını anlattı. Yanlış yapılan spor, vücutta ağrılar oluşmasına yol açabilir. Özellikle evlere koyulan ve bilinçsizse kullanılan koşu bantları ayak bileği, diz, kalça ve belde ağrılar yaratabilir. Bu ağrılar belli bir süre sonra devamlı hale gelip günlük yaşantıyı da etkiler.

Ayakkabısız koşmayın!

Bu durumun en önemli nedenlerinden biri, evde bir yürüyüş aleti olmasına rağmen koşu bandında iyi bir ayakkabının kullanılmaması, bandın üzerinde basit ayakkabılarla hatta çorapla koşulmasıdır.

Bandın seçimi önemli

Koşu bandının seçimi de çok önemlidir. Son yıllarda koşu bantlarında teknolojik gelişmeler çok fazla ama yine de günümüzde satılan koşu bantlarının bir kısmı yumuşatıcısı yani tartanı olmayan bantlardır. Bu durumda siz yere ayağınızı koyduğunuz anda verilen güç aynı şiddette ayak bileğine, dize ve kalçaya gelir. Bu da eklemdeki kıkırdaklar üzerine aşırı yük getirir. Belli bir süre sonra da ağrıya neden olur. Bu yüzden koşu bandı seçerken mutlaka yumuşatıcısı olan bantlı koşu cihazlarını seçmek gerekir. Bu yumuşatıcıların sıfırdan 8'e kadar modelleri bulunur. Bunları kendi ritminize ve vücut yapınıza göre ayarlayabilirsiniz. Özellikle yürüyüşlerin dışında yapılan koşularda bu bantların gerçekten son derece önemlidir.

Süreyi abartmayın

Ayrıca koşu bantlarının kullanım sisteminde de bazı hatalar yapılıyor. Spor yapmanın çok faydalı olduğu düşünülerek her gün 45 dakika banda çıkanlar var. Üstelik bu 45 dakikanın son 20 dakikası koşu tarzında yapılıyor. Bu kadar yoğun bir tempo eklemlere aşırı yük getirerek ağrı yaratır, sonra da kıkırdak hücrelerini etkileyerek kayba yol açar. İdeal olanı iki günde bir yarım saati geçmeyen yürüyüşler ve koşular yapmaktır. Özellikle ağrı başladıktan sonra mutlaka bir doktor kontrolünden geçmek ve koşu bandı kullanım programı almak gerekir. Bu tip ağrıları olan kişilerin yürüyüşlerini özellikle toprak zeminde veya tartan zeminde (halı sahalarda kullanılan madde) yapmalarını öneririm. Eğer illa yürüme bandında yürüyüş yapılacaksa 4-4.5 hızı geçmeyecek şekilde 20 dakika ile 30 dakika arasında yürüyüş yapılabilir. Ancak özellikle koşulmasını öneriyorum.

‘Yağ Çözme’ Kaynağı Doğal Özlerde!

Bitki özleri yöntemi sorunsuz zayıflamak isteyenler için çok gözde. Vücutta stoklanmış yağların parçalanarak yakılmasını sağlıyorlar. Doğadaki çiçeklerden ve bazı doğal bitkilerden elde ediliyorlar. İçeriğinde uçucu yağ mevcut. Bu uçucu yağ, bedende zayıflatılması zor bölgelerin erimesinde "yağ çözücü" olarak mükemel işliyor.

Doğal Ürün Uzman Volkan Kurt , bitki özleri ile kilo verme yolunun "hatasız" olduğuna dikkat çekiyor ve bunun önemli olduğunu belirtiyor.

Bitki özleriyle doğal kilo vermek, zayıflamanın neredeyse garantisi oldu. Bedendeki hormonlara eş değerde bir görevi olan bu doğal öz , canlandırıcı ve ateşleyici bir özellikte. Uçucu özelliği var ve naturel bitkilerde yer alıyorlar. Buharla damıtılmak suretiyle çok en saf ve en katkısız yolla elde ediliyorlar. Kadınlar kilo vermede çok hata yapıyor. Bitki özleri yardımı ile zayıflamada ise ise hatasız ve gerçek kilo vermek söz konusu

Çok sayıda kadın erkek ve genç bu sorundan dert yanıyor. Ülkemizin topraklarında yetişen bu şifalı bitkilerin özellikle seçiliyor ve tam anlamıyla bir “yağ çözme” kaynağı. Bu yolla kilo vermaye “gerçek zayıflama” olarak adlandırılıyor

Her insanın farklı bir yaşam tarzı, beden yapısı ve beden ritmi var. Zayıflatmadaki sır ise farklı. Herbalium Bitki Merkezi’mizde bu özlerin aynı zamanda vitamin, mineral ve enzim içerdiğini anlatıyoruz. Bunu bir şekilde hayatlarında düzenli olarak uygulayan insanlar kilolu kalmıyorlar. Ürün buhardan damıtma yöntemiyle üretiliyor. Bitkilerin öz değeri yitirmeden sunuluyor.

Öz değeri yitirilmeyen bitkiler olmalı

Dağlarımızda bin bir çeşit şifalı bitki yetişiyor. Bitki çeşitliliği bakımından dünyanın en zengin bölgesinden biriyiz. Melissadan biberiyeye, civan perçeminden ısırgana kadar çok sayıda şifalı bitki mevcut Anadolu topraklarında. Ancak bunların kök, meyve ve yaprakları doğru zamanda, uygun yerde ve gerektiği biçimde toplanmalı. Şifalı bitkileri iyi tanımak doğru zamanda ve gerektiği biçimde toplamalı. Örneğin çiçekli bitkiler çiçeklenme başlangıcında, yapraklar çiçeklenme öncesinde ya da sırasında, kökler ise ilkbahar ya da sonbaharda toplanmalı. Tabiata doğru yaklaşıldığında doğru çözüme her zaman varıldığına dikkat çekmek isterim.

Katkısız, yan etkisiz, doğal ve güzelleştirici yollarla, şifalı bitkilerle, doğal yağlarla ilgili bilgileri, doğal ürünlerle ilgili ayrıntıları telefonla ve maille bizden alabilirsiniz

Doğal yaşam sizlerle olsun

Lida Ne şekilde kullanılır?

Her gün sabah kahvaltısından önce veya sonra 1 bardak ılık su yardımı ile 1 adet kapsül alınır. Kahvaltı edilmesi şarttır. Kahvaltı edilmemesi durumunda Lida, yorgunluk ve halsizlik etkileri yaratabilir.Ürün sizi gün içerisinde tok tutacaktır. Lida kullanan kişilere gün içinde 2,5 - 3 litre su tüketmelerini tavsiye edilir. Lida’yı sporla desteklemeniz durumda kilo verme hızlanacaktır. Parçalanan yağların vücuttan dışarı atılması ter, idrar ve dışkı yoluyla olduğu için terleme ve tuvalete çıkma çok önemlidir. Kadınlar özel günlerinde de kullanabilirler.18-60 yaş araşı kişilerin kullanmaları tavsiye edilmektedir.




Lida tamamen dogal ve bitkisel bir urun oldugu icin gonul rahatligiyla kullanabilirsiniz. Lida kullanimina baslayinca dikkat etmeniz gereken birden kilo vermek isteyip anlattigimiz kur disina cikmak olacaktir. Lida kapsulu anlatildigi gibi periyodik olarak kullanmalisiniz. Eger Lida kapsulu dikkatli ve periyodik kullanirsaniz kisa surede hedeflediginiz kiloya geleceginizden emin olabilirsiniz.

Lida kullaniminda onerilen miktar uzun vadede 3 kutu tuketimdir. 3 kutu tuketimi sonucunda saglikli vucut elde etmeniz kacinilmaz olacaktir. Peki 3 kutu ne kadarlik bir surede bitmekte diye sorarsaniz yaklasik 4 aylik bir sure sonunda 3 kutu Lida kapsulu bitirebilirsiniz. Lida kullanmaya ilk basladigimizda her sabah kahvalti oncesi 2 bardak su ile bir adet Lida kapsul icmeliyiz. Ilk 2 kutumuzu bu sekilde bitirdikten sonra son kutumuzu 2 gunde bir, 1 adet olarak ayni sekilde almaliyiz. Lida kapsulu acikladigimiz sekilde kullanmak kilolarinizi kalici olarak ve saglikla vermenizi sagliyacaktir. Bunyenize zarar vermemek adina bu anlatim disinda baska bir sekilde Lida kapsulu kullanmayiniz.

En çok yapılan 10 diyet hatası

Yemeyi içmeyi kestiniz, ama bir türlü kilo veremiyormusunuz? O halde yalnış yapıyorsunuz...

İlaçlar, bantlar, içecekler, makineler, operasyonlar...Özellikle zayıf beden imajının çok değerli olduğu günümüzde zayıflamak için her yıl milyonlarca dolar bütçe ayrılan sektörde, sadece para tuzağı olan bir çok seçenek sunuluyor. Hayati riskleri olmasına rağmen fazla kilolarından kurtulmak isteyen çok sayıda insan, tehlikeli uygulamalara bile korkusuzca 'evet' diyebiliyor.
"Sağlıklı ve doğru beslenme alışkanlığına dayanan, zaman gerektiren ve diyetisyen eşliğinde olan kilo kaybetme sürecine adım atarsanız, çözüm çok kısa zamanda olmasa bile hayat boyu sürecektir" diyen Kiloss Beslenme Danışmanlık Hizmetleri'nden Diyetisyen Berrin Yiğit, en çok yapılan diyet hatalarını anlattı ve on adımda bu hatalardan kurtulma rehberi hazırladı.

1-ASIL SUÇLUYU BİLMEK

Asıl suçlu düşünceler ve besinlerle kurduğunuz yanlış iletişimdir, yani beyninizde şekillendirdiğiniz beslenme hatalarıdır. Neyi neden yeriz? Bu sorunun yanıtı kendinizi mutlu etmek, kafanızı dağıtmak, canınızın çekmesi, kendinizi durduramamak gibi şeyler ise burada sıkıntı var demektir. Yemek vücudun doğru çalışması için gereken besinlerin sağlanması, bir yaşam amacı ve aracıdır. Zayıflama sürecinde önce bu düşünce yapısını düzeltmeli, beyninizi arındırmalısınız. Zayıflama niyetindekilerin en büyük problemi aslında neden kilolu olduklarının farkında olmamalarıdır.

2-STAR DİYETLERİNİ UYGULAMAK

Gazete ve dergilerden ikoncanların listeleri ile zayıflamaya çalışmak en büyük hatalardan biri. Shakira'nın kalçaları veya mankenlerinki gibi bir beden hayal eder, onların isimleri ile yayınlanmış diyetleri uygulamaya çalışırsanız en büyük diyet hatasını yapmış olursunuz. Her diyet kişiye özeldir, kesinlikle bir başkası için hazırlanmış bir program sizin için yararlı olamaz, denemeyin bile. Profesyonel yardım alarak diyetisyen eşliğinde, biyokimyasal bulgularınıza, beslenme alışkanlıklarınıza, sosyo ekonomik şartlarınıza uygun diyetler uygulamalısınız. Bu nedenle ideal kilonuza inmeye niyetliyseniz Hülya Avşar nasıl zayıflamış, Beyonce’nin son moda diyeti neymiş gibi star diyetlerini araştırmak yerine sağlığınıza yatırım yapıp kendinizi star olarak görün.

3-KENDİNİ ALDATMAK, KENDİNE İNANMAMAK


Kısa sürede fazla kilo vermeyi amaçlayan şok yöntemlerle kolay yoldan zayıflamaya çalışmayın. Öncelikle çabuk yorulup vazgeçebilirsiniz, yanlış yollara sapabilir, sağlığınıza sakıncası olabilecek ilaçlar ve yöntemlerle aldanabilirsiniz. Yolun sonunu görmek zorunda değilsiniz, önemli olan her adımda hedefe yaklaşıyor olduğunuzu bilmek. Küçük başarılardan keyif almalı ve kendinize inanmalısınız. Bunun için makul, mantıklı hedefler koymalı kendinizi takdir etmelisiniz. Unutmayın başarılarınızı kutlamak, takdir etmek sizin için en iyi motivasyon olacaktır.

4-HAREKETSİZ YAŞAMAK

Yediklerinizden fazlasını harcayın, kilo verin ama tek amaç bu mu? Sağlıklı bireyler için vücudun kas kitlesinin korunması, postürün düzgün olması, vücut elektriğinin doğru topraklanması, oksijen alışverişinin düzenli olması, mineral eksikliği ve kemik inşaatının sağlam temellere dayanması için hergün hareket edin. Neyi, ne kadar ve ne sıklıkta yapmanız değil severek yapmanız da çok önemli. Yeter ki hergün bir hareketiniz olsun.

5-SPORDA AŞIRIYA KAÇMAK

Vücudu olması gerekenden fazla zorlamak, fazla beslemek kadar sakıncalıdır. Performansınızın çok üzerinde spor hatta antreman yapmak vücudu strese sokabilir. Bu da bazı kayıplara neden olabilir. Öte yandan fazla egzersize alışan bünyeniz azıcık ara verseniz size tatsız süprizler hazırlayabilir. Her geçen gün daha fazlasını isteyecek metabolizmanızı sakinleştirmek için ideali, günde 4 kereden fazla egzersiz yapmamaktır.

6-AÇ KALMAK

Doğru zaman, miktar ve kombinasyonlarda yemek yemelisiniz. Aç kalarak ateşi sönmüş bir fırın gibi ısı alamazsınız, bunun için sık sık odun atmalısınız ki daha iyi enerji elde etmiş olun. Aç kalırsanız bir sonraki öğünde kendinizi tutamaz kuvvetle muhtemel fazla yersiniz.

7-BOŞ KALORİ TÜKETMEK

Vücudu beslemeyen, sadece depolama sinyali veren, mide kapasitesini genişleten boş kalorilerden uzak durun. Rafineri ürünlerle, fabrikasyon beslenerek, vücudu doğal ritminden çıkararak sadece yağlanırsınız. Özellikle şekerli gıdalar, kızarmış besinler, katkılı hazır besinler, genetiği ile oynanmış mutasyonlu gıdalar, vücudun tanıyamadığı şifreleri değişmiş yapay tatlar, vücudun enerji yakma ve kullanma sistemlerini bozarak şişmanlamasına neden olur.

8-BOYALI VE GAZLI İÇECEKLER TÜKETMEK

Mümkün olduğunca doğayı izleyerek mevsimsel beslenin. Vücudun arınmasını sağlamalı, sirkülasyonu sağlayarak alınan kalorilerin maksimum yakılması ilkesine dayalı beslenmelisiniz. Bunun için sıvı olarak gazlı ve boyalı içeceklerden uzak durup su içmeli, bitki çaylarına ağırlık vermelisiniz. Bir havuzun devir daim yapmasını düşünürsek havuza bol su vermeli, motorun çalışıp rotasyon sağlaması için bitki çaylarına bu görevi yüklemelisiniz. Bunun için şekerli gıdaları minimum almalısınız.

9-PORSİYONLARI TERBİYE EDEMEMEK

Mideniz ne kadar yemeniz gerektiğini bilir, sizi uyarır da. Ancak çoğu zaman ona kulak asmazsınız çünkü gözleriniz doymamıştır. Çünkü gözleriniz daha fazlasını yemeye alışmıştır, suçu ise mideniz çekmektedir. Ve tabii bir de kalçanız, göbeğiniz ve basenleriniz...Bu nedenle ideal porsiyon ölçülerini unutmadan beslenmelisiniz.

10-YANLIŞ DİYET PARTNERLERİ EDİNMEK


Zayıflama sürecinde yalnız adım atmayın, gemiye doğru mürettebatı alırsanız varmak istediğiniz noktaya hayal ettiğinizden çok daha kolay ulaşırsınız. Bunun için doğru takım kurun, eşinizi, sevgilinizi, en yakın dostunuzi veya iş arkadaşınızı oyuna dahil edin. Ancak yanlış diyet partnerlerini oyundan çıkarın, çünkü size yanlış yol haritası çıkarabilirler

Zayıflatan robot!

Fazla kilolarıyla derdi olanlar, zayıflamak için ellerinden geleni yapsalar da çoğu zaman başarısız olurlar. Başarılı olanların bir kısmı da bu zayıflama yüzünden sağlıklarından ödün veriyorlar.

Teknolojinin her geçen gün hızla ilerlediği karşı konulamaz bir gerçek. Amerikan Intuitive Automata firması tarafından üretilen beslenme düzenleyici robot “Autom” 2010 yılının sonlarına doğru piyasaya sürülecek.

Bu robotun zayıflamak isteyen kişiye sağladığı günlük beslenme, spor gibi iyi alışkanlıkların yanı sıra psikolojik olarak da kişiye destek veriyor. Genelde zayıflamaya çalışan kişiler başarısız olduğunda hayal kırıklığı içine girerler ve bu konuyu diyetisyenleriyle paylaşmaktan çekinirler. İşte tam burada Autom adlı robot devreye giriyor ve kişiyi olumsuz düşüncelerden kurtarıyor.

Diyetisyen robot Autom firmasının kurucusu Cory Kidd,bu robotun beta sürümünü 2010 yılının ikinci çeyreğinde piyasaya süreceğini açıkladı. Güvenirliği konusunda şüphe duyulmaması için de sağlık sigortaları ve diyetisyen firmaların desteğini alan Kidd, bu robotun fiyatının 400-500 dolar civarında olacağını açıkladı.

Kırmızı biber ile zayıflamak mümkün

Oklahoma Üniversitesi uzmanları, acı biberin kilo verdirici özelliğinden yola çıkarak uzun süren araştırmalar sonucunda biberde bulunan bu kimyasalı hap haline dönüştürmeyi başardı.

Yapılan klinik testlerde Capsiplex isimli hapın alındıktan sonra metabolizmanın 25 dakika koşmuş ya da 80 dakika yürümüş gibi kalori yaktığını ve egzersiz öncesinde alınması durumunda tek bir hapın ekstradan 278 kalorinin yakılmasını sağladığı belirlendi. 47 dolara satılan Capsiplex"in Jennifer Lopez, Brad Pitt ve Britney Spears gibi ünlüler tarafından da kullanıldığını belirtildi.

Acı kırmızı biber yemenin vücutta hapla aynı etkiyi yapmadığına dikkat çeken uzmanlar bu bilerlerden fazla yiyenlerde kızgınlığa neden olduğu uyarısında bulundular.

Kaynak:(hurhaber)

Lida' nın içeriği nelerden oluşur ?

Lida Yosun Kapsülünün içeriği aşşağıdaki bitkilerin harmanlanarak ekstre edilmesi ile elde edilmiştir.


Bitki İsmi (İng., Ltn., Tr.):

Oran:

Amara Flower Extract
Citrus Aurantium var
(Turunç Çiçeği Ekstresi) 87,50 Mg.
Fruit Extract
Cassia Tora
(Cassia Meyve Ekstresi) 59,50 Mg.
Fruit Extract
Citrus Reticulata
(Mandalina Meyve Ekstresi) 52,50 Mg.
Leaf Extract
Morus Alba
(Dut Yaprağı Ekstresi) 45,50 Mg.
Medical Amylum
---
(Tıbbi Nişasta) 105,00 Mg.

İçeriğimde Sibutramin, Anfetabin gibi kimyasal maddeler bulunmamaktadır.

Lida nedir ?

Lida; Çin Halk Cumhuriyeti' nin güney kesiminde bulunan Yunnan eyaletinde yüzyıllardır yetişen ve geleneksel olarak yüzyıllardır kullanılan mucizevi bitkilerin ekstrelenmesi ile oluşturulmuş tamamen doğal bir üründür.

Uzak doğuda yüzyıllardır özellikle yemeklerde ve zindelik amaçlı olarak da değişik biçimlerde işlenen bu bitkiler, inanılmaz kuvvetli bir etkiye sahiptir. Lida , şu an uzakdoğu ve Amerika' da zayıflama preperatları arasında en çok satan bitkisel besin takviyelerinden biridir.

Lida bir ilaç değildir! Başta Turunç Çiçeği Ekstresi olmak üzere toplamda 9 bitki ekstresi içeren % 100 doğal bir besin takviyesidir. İştah kesici ve tok tutan, hareketsizlik ve aşırı gıda tüketimi sonucu vücutta oluşan yağ stoklanmasının yakılmasını sağlayan oldukça güvenli bir üründür. İçeriğinde kesinlikle kimyasal herhangi bir bileşim bulunmamaktadır.

Lida ile Bitkisel Zayıflama

Günümüzde en yoğun olarak kullanılan Lida konusunda bilgilendirme amaçlı açılmıştır.
Yanlış bilgilerle sağlığınızı tehlikeye atmayın.
Orjinal Lida ile Sağlıklı zayıflayın.